Merhaba ben Berk. Mersin’de dijital pazarlama uzmanlığı yapmaktayım. Yaşım 26, 1.80 boyunda, 90 kilo, genetik olarak normal erkeklere nazaran fark edilir derecede kılsız ve beyaz bir vücuda sahibim. Bir tek genital bölgelerde hafif kıl çıkar ama fazla uzamadan pürüzsüz şekilde keserim. Sakallarım da az çıktığı için sürekli traş olurum. Kısacası sürekli kılsız gezerim 😊 Kalçalarım yuvarlak ve dışa doğru (önceden spor yapıyordum), göğüslerim de spordan ötürü hafif belirgindir yağ ve kas karışımından ötürü. Yani sütyen taksam üzerimde sırıtmaz, bazı zamanlarda da evde yapmıyor değilim :P. Gay’liğe çok az da olsa ilgi duyan herhangi biri karşıma çıksa, benden etkilenmemesi düşük bir olasılık.. gay olmasına da gerek yok aslında ama neyse 😊 Ne kadar bayanlara ilgi göstersem de içimden erkeklere karşı orospuluk yapma isteğini bir türlü atamıyorum. Bir de o erkek yakışıklı olursa adeta bir kızın azgınlığına bürünüyorum. Bazı zamanlarda porno izlerken gay pornoları tercih ediyorum. Kocaman adamın altında ezilen pasiflerin yerinde hayal ediyorum kendimi. Lavman yapıp, evde dildoyla götümü genişletmişliğim çok oldu.
Hikayemize gelirsek; ben eski çalıştığım yerden ayrılıp, sanayide bir firmaya hizmet vermeye başladım. Ofisim firmanın üst katında. Yani sanayiye, onlarca erkeğin arasına gelmiş oldum. Hangi sokağa girerseniz girin ERKEK. Maaş olarak çok iyi, hatta bayağı iyi ve istemediğim kadar ERKEK. Aslında benim için biçilmiş bir kaftan diyebilirim 😛
Bizim iş yerimiz sokağın kuzey tarafının köşe başında ve sokağın güney köşe başında da arazi araçlarının tamiri ve kaportası ile uğraşan büyük bir firma var. İşe gelip giderken, sanayi otoparkı güney köşesine daha yakın olduğu için aracımı park ettikten sonra o firmanın önünden yürüyerek geçerim iş yerine ulaşmak için. İlk günlerde pek dikkat etmemiştim ama yine bir gün firmanın önünden geçerken firmanın sahibini gördüm. Yaklaşık 1.90 boyunda, 100 kilo civarında, mesleği gereği yapılı biri.. adı Gökhan. 37 yaşında kendisi.. saçları 10 cm uzunluğunda ve sürekli dağınık-düzenli arasında (tam tarif edemiyorum şu anda), sakalları uzun ve düzenli, mavi gözlü, esmer bir adam. Evet böyle tarif edince hadi canım sen de diyeceksiniz ama tam olarak böyle kendisi 😊 yukarıda belirttiğim ‘’yakışıklı erkek’’ kavramına tam olarak uyuyor kendisi, doğal olarak da çarpıntılara sokuyor beni. İsmini de kendisinden öğrenmedim. Bizim iş yerinde çalışan birinden öğrendim. Bazen mesaiye kaldıkları oluyor bizim firma akşam kapanınca arabama doğru yürürken onlar açık oluyor araçları sabaha hazır edebilmek için.
Neyse günler günleri kovalıyor, ben her o firmanın önünden geçişimde Gökhan’ı görüp iç geçiriyordum ve off bunda ne yarrak vardır, acaba beni önüne alsa ne hallere sokar, karşısında beni çıplak görse ne yapar, acaba pasiflere karşı ilgisi var mı diye diye içimi kemiriyordum. Ama bu böyle olmayacaktı. Bir senaryo uydurup, kendisiyle bizzat tanışmam lazımdı. Benim arabam arazi aracı değil. Yani buradan yürüyemezdim. Ama eğer geç bir saatte arabam çalışmazsa bana yardım ederdi herhalde. Ama arabayı nasıl o hale sokarım diye de ciddi ciddi düşündüm 😊
Bir gün sabah çıkarken kafaya koymuştum Gökhan’la tanışmayı. En ince ve bordo tangamı bulup giyindim ve evden çıktım. Sanayiye vardığımda arabamı özellikle onların firmasına yakın park ettim ve kaşla göz arasında kaputu açıp, marş motorunun kayışını KESTİM. Kaputu kapatıp iş yerine doğru yürümeye başladım, Gökhan’ların firmasının önünden geçerken içeriye baktım ve içeride bayağı bir araç vardı. Oo dedim tamam bu iş, bu akşam Gökhan’cığım geç çıkacak yine 😀 Bir yandan çalışıyorum ama akşamı nasıl sabırsızlıkla bekliyorum yaa.. neyse akşam saat 18:30 gibi iş yeri paydos etti ama ben patrona birkaç işimin daha olduğunu, yarına yayınlamam gereken reklamın olduğunu söyledim. Tamam o zaman arkadaşlar sana otomatik kapının anahtarını versin, sabah geldiğinde tekrar teslim edersin dedi. Off tam istediğim gibi plan işliyordu resmen! Herkes gittikten sonra aşağıya inip çaktırmadan diğer köşeye baktım halen açıklardı ve sokakta araçlar vardı. 1 saat daha bekleyip tekrar inip baktım HALEN açıklardı. Biraz daha bekledim ve saat 21:00 olmuştu. Zaman geldi Berk dedim kendi kendime ve iş yerini kapatıp, arabama doğru yürümeye başladım. Gökhan’ların önünden geçerken içeriyi iyice bir kestim ve EVET Gökhan daha çıkmamıştı, oradaydı.. nasıl mutlu oldum anlatamam. Çantamı bagaja koyup, yalandan birkaç kere marş basmayı denedim. Tabii ki kayış kopuk olduğu için bir hareket olmadı. Acayip heyecanlı bir şekilde Gökhan’ların firmasına doğru yürüyüp içeriye girdim. Kolay gelsin, ya aracım çalışmıyor da.. her yer kapalı şu anda gösterebileceğim bir yer yok. Acaba bir bakma şansınız var mı, ben pek anlamıyorum da? Dedim. Elemanlar pek dikkate almadı beni ama Gökhan patron olduğu için ve pek işlere elini atmadığı için boştaydı. Buyrun, anlamadım bir daha söyler misiniz? Dedi. Gökhan iri vücudu ve tüm yakışıklılığıyla karşımdaydı ve bana bakıyordu. Off orda aklımdan Gökhan’la beraber yapacağım bütün seks pozisyonları geçti :D. Tekrar dedim ya benim aracım çalışmıyor, marşa basıyorum herhangi bir hareket yok araçta.. siz anlarsınız diye düşündüm. Bir bakma şansınız var mı? Hemen şurada, size yakın dedim. O da bir etrafa baktı boşta elemanı var mı diye ama yoktu ÇOK ŞÜKÜR. Tamam dedi gelin bir bakalım. Gökhan’la beraber arabanın yanına geldik, bana dediği; biz normalde bu tip araçlarla ilgilenmiyoruz ama şu an açık bir tamirci bulamazsınız. Neyse bir bakalım olmadı yarın yönlendiririm sizi bir arkadaşıma dedi. Tabii ki böyle bir şeyi ASLA kabul edemezdim yani, söz konusu bile olamaz. Amacım Gökhan’a kendimi SİKTİRMEK. Bir şekilde bu işi onunla çözmem lazımdı. Ya dedim siz bir bakın, ben sizin komşunuzum, diğer köşede çalışıyorum ve yeniyim sanayide. Pek sanayi ağzı bilmem dedim başka bir yere yönlendirmeyin, bu seferlik siz çözün işimi dedim. Neyse masrafı ödeyeceğim dedim. Masrafında değilim, dediğim gibi bu tarz araçlarla ilgilenmiyoruz biz dedi. Bu sefercik ilgilenin dedim hem tanışmış oluruz. Ben dijital pazarlama uzmanıyım, ileride işiniz düşebilir ve seve seve yardımcı olurum dedim. Hem ağızdan hem götten emrinde olurum diyecektim ama içimde tuttum tabii :D.
Tamam dedi bu seferlik böyle olsun tanışma amaçlı.. hafifi sırıttı tabii. Off eriyecektim karşısında, nasıl bir karizma yaaa.. açtı kaputu ve marşa basmamı söyledi. Motorda tık yok tabii ki. Marş motorunun kayışı kopmuş dedi. Aaaa nasıl olur yaa daha sabah çalışıyordu dedim sanki hiçbir şeyden haberim yokmuş gibi 😊. Maalesef dedi bu saatte hiçbir yerde bulamayız bu kayıştan, bizim araçlarınki de uymaz buna dedi. Bekleyin ben birazdan çıkacağım sizi inmek istediğiniz yere kadar bırakırım dedi. Ya teklife bakar mısınız??? Titremeye başladım heyecandan resmen. Size de zahmet olmasın? Dedim. Ne demek, amacım yardımcı olmak, buyrun ofisime geçelim dedi. Elemanları atlatana kadar tangamı belli etmedim pantolonun altından. Ama taa ki ofise girene kadar. O önden yürürken şipşak tangamın belimi saran kısmını pantolonun hafif yukarısına çektim. Ne anlarsa anlasın, çok çok bir daha görüşmem dedim. Başka şansım olmayacaktı çünkü. Tekrar dedim ya bu şekilde size zahmet veriyorum kusura bakmayın tekrardan.. o sırada da çantamı yere düşürdüm bilerek. Eğildim ve tangam arkadan görünüyordu. Bana dönüp estafrullah rica ederim dedi ama sesi çok kısa süreliğine kısılıp, tekrar kendine geldi. Muhtemelen tangamı gördü Gökhan’cığım. Karşısına oturup, o çıkmaya hazırlanırken seyredip durdum. Ama 5 dk önceki ilgili tavrı biraz yok olmuş gibiydi. Gözlerime bakmamaya başladı. Ee dedim hep böyle geç mi çıkıyorsunuz siz, zor olmuyor mu? Dedim. Gözlerime bakmayarak, alıştık artık, müşterilere de hayır diyemiyoruz dedi. Aynı bana yok diyemediğiniz gibi mi dedim gülerek 😀 gülümsedi ve evet görüyorsunuz işte dedi. Biraz sessizlik oldu ve hadi çıkalım dedi, ben de tamam dedim ve çıkıp onun arabasına doğru yürümeye başladık. Yanımda iri yarı bir adam yürüyor ve büyük ayakkabılarının çıkardığı topuk sesleri heybetli heybetli geliyordu kulağıma. Birazdan sevgilisini evine bırakacaktı. Arabası da kendisi gibi büyük ve yüksekti. Yolda giderken yine sessizlik hakimdi yani ne sorabilirdim ki kendisine? Demeden kendisi bana en can alıcı soruyu sordu; siz hep böyle mi giyiniyorsunuz dedi gülerek. Haha dedim nasıl yani? Bence cevabı biliyorsunuz dedi. Haa dedim tangadan mı bahsediyorsunuz? Yaniii dedi. Yok aslında böyle giyinmiyorum ama bilirsiniz bazı zamanlarda insanlar yükselebiliyor. Ben de o zamanlarda böyle giyinmeyi tercih ediyorum dedim hafif utanarak. İlginç, normalde böyle giyinmeyiz bilirsiniz dedi sırıtarak.
Bence bir mahsuru yok, tercih meselesi dedim :D. Tabii haklısınız dedi gülerek. Hem tuhaf karşılamıştı, hem de gülüyordu. Acaba ne hissetti? Diye sorup duruyordum kendime. Ee dedim isminizden başka bir şeyinizi bilmiyorum, neler yapıyorsunuz? İsmimi nereden öğrendiniz dedi? Bizim iş yerindeki arkadaşlardan dedim. Sordurdunuz yani dedi. Yani… dedim :D. Of çok utanıyordum ama nasıl hoşuma gidiyordu onunla muhabbet. Parçaları birleştiriyorum yavaş yavaş dedi. Nasıl yani? Dedim haydaa numaramı anladı mı acaba dedim.. hem böyle giyinip hem de özellikle beni sordurmanız ilginç dedi. Neyse dedim sadece bir kısmını anlamış 😀 merak ettim sadece dedim ve bacak bacak üstüne attım. İyi bakalım dedi gülerek. Sonra evli değilim dedi, daha doğrusu 5 sene önce eşimden ayrıldım. Keyfime göre takılıyorum, bir daha evlenmedim dedi. Bu şekilde hayat daha çok hoşuma gidiyor, arkadaşlarım var, seks hayatım güzel, işim güzel.. memnunum hayatımdan dedi. Birden açılmaya başladı, rahat tavırlar sergilemeye başladı. Yanında yumuşak birini görünce kendini rahat hissetti sanırım 😀esenyurt escort neyse sen neler yapıyorsun dedi. Ben de rahat davranmak istedim ve başladım anlatmaya. İşte daha önce şurada çalışıyordum şimdi sanayide şu firmada işe başladım, bekarım daha önce hiç evlenmedim, seks hayatım çok güzel dedim kafam nasıl ve kime eserse onunla beraber oluyorum dedim. Neden evlenmediğini anladım gibi sanki, tercihlerin söz konusu, her iki tarafın da gönlünü hoş tutuyorsun anlaşılan, tipin de müsait.. yüzün de güzel aslında makyaj yapsan giderin de var hahaha dedi. Ee deneyelim çok istiyorsan yaparım sana dedim 😀 (hallere bak orda domal dese domalacam, o kadar kıvamdayım). Ha bir de yapacaksın yanii dedi. Ama nasıl gülüyor bana bakarak. Sen dalga geçiyorsun ama o halde görsen tutamazsın bir yerlerini dedim :D. Yok daha neler, benim hiç o şekilde isteklerim olmadı, teşekkürler dedi. İyi tamam be dedim o zaman dalga geçme… tamam tamam dedi kusura bakma takılıyorum dedi. Saygı duyarım tabii ki böyle olmana dedi. Yorum yapmadım ben. O zaman araba sizin orada kalsın, sen ilgilenip bana yazar mısın dedim numaramı versem? Ya da sen ver ben seni arayayım dedim. Tabii dedi verdi numarasını, evin önüne gelince de iyi akşamlar diyip indim arabadan.
Ama ona o gece öyle bir sürpriz yaptım ki.. eve girer girmez çırılçıplak olup bordo tangamı ve üstüne de bordo ince sütyenimi giyindim. Bacaklarımdaki tek tük çıkan kılları da alıp, yüzüme makyaj yapıp vücudumu videoya çektim. Bacak bacak üstüne atarak, domalarak, kıvıra kıvıra yürüyerek, her pozisyonda video ve foto çektim. Hepsini tek tek numarasına gönderdim. Yarım saat sonra gördü hepsini. Ama tek kelime bile yazmadı. Bütün gece boyunca bir kelime bile yazmadı. Ama çevrimiçi olup duruyordu. Videolarıma bakıp 31 mi çekiyor acaba dedim kendi kendime 😀 neyse uyudum artık.
Sabah kahvaltı yapmadım. Ve lavman ile iyice anal temizliğimi yaptım 😛 ne olmaz tabii ki 😊 işe taksiyle geldim ama onların firmasının önünden geçmedim. Öğlen oldu ama Gökhan’dan halen ses yoktu. Hiçbir şey olmamış gibi aradım kendisini ‘’aracın’’ durumunu sormak için. Efendim Berk bey diye açtı telefonu. Gökhan bey arabaya bakabildiniz mi? Dedim. Hayır henüz bakamadım, anca mesai bitiminde kısa bir süre bakabilirim. Ama kayışı getirttim. Akşam uğrarsınız dedi. OFFFFF oldu bu iş ya oldu bu iş offf oleyy yaa diye havalara uçtum ofisin içinde :D. Acaba gerçekten beni sikecek mi akşam ya? En sevdiği pozisyon hangisi ki? Acaba yarrağı çok kalın mı? Off nasıl öpüşüyor acaba? Binbir tane soru geçti kafamdan akşama kadar. Tabii ki akşama kadar hiçbir şey yemedim, sadece içeceklerle geçiştirdim. Pasifler neden olduğunu bilir :P. Akşam bir türlü olmuyordu ama. Hayır bir de aşırı düşünmekten işimi de hafif aksatmış olabilirim :D. Neyse bir şekilde akşam ettim. Saat 18:30 oldu ve bizim iş yeri paydos etti. Ben de koşa koşa Gökhan’ların firmasına gittim. Kolay gelsin diyip daldım içeri ve Gökhan’ı buldum. Ee dedim ne yapıyoruz akşam 😀 nasıl yani kayışı takacağız işte dedi. Tamam dedim ama neden akşam? Salağa yatıyorum 😀 Akşam daha sakin olur, hem de iş hafiflemiş olur dedi. Eee iyi bakalım dedim ben seni ofisinde bekliyorum. Göz kırptı sadece tamam der gibi.
Bu sefer hazırlıklı gelmiştim. Tangam ve sütyenimi, makyaj malzemelerim ile beraber çantama atmıştım. Ofiste beklemeye başladım. Saat yine 21:00 olmuştu ve işçiler yavaş yavaş çıkmaya başlamıştı. En son 1 kişi kalmıştı, Gökhan’la günü değerlendiriyorlardı ve en son o da gittiiiiiii.
Gökhan ofise gelmeden ben lavaboya gittim ve iç çamaşırlarımı giyip, makyajımı yapıp, kadın parfümümü sıkıp, ofise geri geldim. Gökhan halen yoktu. Biraz bekledikten sonra içeri girdi ve beni, bütün pürüzsüzlüğümü, bembeyaz vücudumu ve resmen bir kadın gibi olan edamı karşısında gördü. Bir an duraksadı ve sonra hiçbir şey demeden yerine oturdu. Ama benden gözlerini alamıyordu. Nerdeydin yaa geç kaldınnn dedim uzatarak. Ben böyle bir şey düşünmüyordum dedi ama uzun uzun bakıyordu. Muhtemelen içinden siksem mi sikmesem mi? Gay miyim acaba nasıl beğeniyorum onu? En fazla ne olacak vs diyordu içinden. Ben de rahatlatmak için; korkma beni sikersen gay sayılmazsın. Çünkü aynada ben bile kendime azarken senin azmaman normal değil. Vücudum bir kadın gibi. Ben olsam ben de beni sikerdim 😀 dedim gülerek. Hadi kalk yanıma gel dedim. Gerçekten de kalktı…. Offf beni sikmeye geliyordu yanıma resmen OFFFFFF.
Yüzüme bir tokat attı bir şey demeden ve kemerini çözüp pantolonu hafif indirdi ve boxerının altından kalkmış yarrağını çıkardı ve eliyle kavrayıp rujlu dudağıma sürtmeye, yarrağıyla yüzüme vurmaya başladı. Ağzımda, burnumda, yanaklarımda, bütün yüzümde sikini gezdiriyordu. Sikini merak ederseniz :D; 18 19 cm uzunluğunda, 4 cm çapında, tam kendisine uygun bir yarrağı vardı. Kafasına öpücük ve dil darbeleri atmaya başladım. Tuzlu tadı halen damağımda bu arada 😀 LOP diye hepsini soktum ağzıma. Kafasını somurup dilliyorum, alabildiğim kadarını ağzıma alıp git gel yapıyordum. O da ayakta gözlerini kapatmış, derinden offluyordu. Nasıl? Dedim kendisine ama ŞŞT yapıp yine yüzüme bir tokat vurdu ve kendisi git gel yapmaya başladı ağzıma. O durumda benimle konuşmaya utanıyordu ama ağzıma vermekten de geri durmuyordu 😀 saçlarımdan tutmuş, göte girer gibi ağzıma giriyordu. Gırtlağıma dayanıyordu kafası, midem bulanıyordu ama çok zevkliydi. Ağzımı 5 dk siktikten sonra yarrağını ağzımdan çıkartıp taşaklarını yalatıyordu. Taşaklarının hafif terli kokusu ne kadar tatlı gelmişti bana o an offfff zevk üstüne zevk alıyordum taşaklarını, sikini yalarken. Taşaklarını tek tek somururken sikine de 31 çektiriyordum ve elimde daha da büyüyordu.
Sikini taşağını yalarken beni kaldırıp dudaklarımı yemeğe başladı. Dudaklarımı sanki sekse aç kalmış gibi somura somura öpüyordu. Arada sırada alt dudağımı ısırıp devam ediyordu somurmaya. Offff sanki direk kalbime iniyordu öpücükleri, somurmaları. Gözlerim kapalı sadece öpüşlerini hissediyordum. Bir yandan da elimle 31 çekiyordum sikine. Dudaklarımı bırakıp boynumu somurmaya başladı, aynı zamanda sütyenimi çıkarıp göğüslerimi okşuyordu. Offf çok güzel kokuyorsun, beni nasıl bu hale soktun orospu ibne seni dedi. Orospu ve ibne mi? Nasıl oluyor o dedim gülerek 😀 Boynumu yalarken gülmeye başladı o da hem azgın bir orospusun hem de pasif bir ibnesin hem de komiksin. Var mı yanlış bir şey bunda? dedi. Offf aşırı azmış bir şekilde sen nasıl diyorsan erkeğim, sana her türlü itaat ederim dedim. Derin bir iç çekip beni kucağına aldı ve masanın üstüne sırt üstü yatırdı. Göğüslerimi yalamaya başladı. Of nasıl zevk alıyordum anlatırken bile halen hissediyorum. Ucunu ısırıp somuruyor, beni çıldırtıyordu. Göğüslerimi yalarken tangamı sıyırıp, 2 parmağıyla göt deliğimle oynamaya başladı. İşte dedim asıl sikiş şimdi başlıyor 😛 2 parmağını ağzıma sokup ıslatıyor, göt deliğimi bastıra bastıra ovuyordu. Deliği zorlayıp içime daldırdı 2 parmağını. Ben ahhhh der demez dudaklarıma tekrar yumuldu ve anca IMMHHHH diyebildim. Göt deliğime parmaklarıyla git gel yaparken dudaklarımı bırakmıyordu. Şerefsiz, iyi de sevişiyormuşsun he dedim.. başladık mı ki? Dedi. IIMMHHH başla o zaman aşkımmm dedim bu sefer ben onun dudaklarını somurarak. Dudaklarımı bırakıp, tangamı sıyırıp parmakladığı göt deliğimi yalamaya başladı. OFff dilinin sıcaklığı ve kayganlığı delirtiyordu beni. Kız gibi inlemeye başladım. Bacak içlerimi öpüp deliğimi yalamaya devam ediyordu. Dilini yarrak gibi kullanıp deliime git gel yapıyordu. Ben masada sırt üstü bacaklarım açık şekilde zevk almaya bakarken kalkıp pantolonunu tam çıkarıp sikini deliğime dayadı. Zaten parmaklayarak ve dilleyerek gevşettiği deliğime köküne kadar SOKTU yarrağını. OOOFFFFFF diye bağırdım. Hafif acımıştı ama bağırmam zevktendi. Belimden kavrayıp göt deliğimi kökleyerek sikmeye başladı. Göğüslerimle oynuyor, parmaklarını ağzıma sokuyordu. Sert sert girerken iyice hızlanıp beni bağırttıktan sonra birden durup dudaklarımı yiyordu yarrağı köküne kadar götümdeyken. Gerçekten de sikmeyi biliyordu. O kadar yalnız olunca sikmediği kız kalmamıştır, dolayısıyla ustalaşmış artık Gökhan’cığım :D. Bacaklarımı birleştirip omzuna aldı ve götümü sikerken kalçalarımı tokatlayarak kıpkırmızı etti. Böyle bir süre siktikten sonra yarrağı çıkarıp beni tekrar aşağı alıp gırtlağıma kadar sokmaya başladı.
Ağzımı göt siker gibi siktikten sonra yüzüme başka bir tokat daha atıp beni kaldırıp kendisi koltuğa oturdu ve beni de yüzüm ters tarafa bakacak şekilde yarrağına oturttu. Genişlemiş göt deliğime girmesi zor olmadı ve zıplamaya başladım. Benim zıplama hızımı beğenmemiş olacak ki kalçalarımı sıkarak tutup hızlı hızlı aşağı yukarı hareket ettirmeye başladı. Alttan sert sert götüme çakıyordu şap şap sesleri eşliğinde 😊 tokatlaya tokatlaya artık kıpkırmızı olmuş kalçalarımı hissetmemeye başladım. Sadece hissettiğim götüme giren büyük yarrağın zevkiydi. Her bir zerresini içimde hissediyordum. Götümden çıkarmayarak ayağa kalktı ve beni masaya domaltıp hızlı hızlı git gel yapıyordu. Yorulmuyordu Gökhan’cığım, beni resmen seks objesi gibi kullanıyordu. Yarım saat içinde yüzümü, dudaklarımı, göğüslerimi, kalçalarımı, göt deliğimi, kısacası her yerimi resmen yiyip bitirmişti. Domaltmış götümden sikerken yarrağını her çıkardığında açılmış göt deliğime bakıp OFFF çekiyordu, tükürüp tekrar daldırıyordu içime. O manzaraya bakmak isteyenler @ruhumdisi Twitter hesabımı takip edebilirler :P.
Uzun uzun siktikten sonra sikini çıkarıp yüzüme oluk oluk boşaldı. Ve yüzüm döl içindeyken dudağımdan son bir kere öpüp; çok iyiydin SEVGİLİM. Alışılagelmiş hayatıma renk kattın. Hep yapalım bunu, istersen evleneyim seninle ama bu sikişten beni mahrum etme AVRADIMM dedi bana ve götüme okkalı bir tokat çakıp beni lavaboya yolladı. Beraber temizlendikten sonra arabama kayışı 5 dk’da takıp, beni evime yolcu etti Gökhan’cığım. O sikişten sonra deliğim biraz zor kendine geldi ama bunun için değerdi. 4 5 posta sikse, deliğimi mağaraya çevirse yine yok demem ona. Çünkü hem sikişmeyi biliyor, hem de yakışıklı Offf. Sürekli mesajlaşıyoruz artık. Bir gün beni evine davet edecekmiş. Evinde yatağında sikecekmiş sevgilisini. OFFF bir de bana sevgilim diyor yaaaa.
Neyse ben daha fazla uzatmayayım, yeterince uzattım zaten. Öpüyorum koca siklerinizden :*
